Çocuklar İçin Dijital Tehditler Raporu Hazırlanıyor
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, “Afetlerin, savaşların, dijital terörün ve cinayetlerin karşısında en savunmasız varlığın çocuklar olduğunu biliyor ve bu inançla, ‘Dijital mecralarda çocuklarımızı bekleyen riskler ve tehditler’ temalı bir rapor hazırlamak adına çalışmalarımıza başlıyoruz” dedi.
TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu yetkililerini dinlemek üzere AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında toplandı. Katırcıoğlu, Türkiye’nin son günlerde birçok acı haberle derinden sarsıldığını belirterek, “Gerek Narin bebeğimizin acı haberi gerek İstanbul surlarında yaşanan vahşi cinayetler gerekse bugünlerde şahit olduğumuz bu acı olaylar, TBMM olarak bizlerin çocuklarımızın hakkını, hukukunu, geleceğini korumak ve bu olayların bir daha tekerrür etmemesi adına elimizden gelen gayretin çok daha fazlasını göstermesi gerekmektedir. Milletimizin ve ailelerimizin bizden talebi bu yöndedir. Komisyon olarak bizler de afetlerin, savaşların, dijital terörün ve cinayetlerin karşısında en savunmasız varlığın çocuklar olduğunu biliyor ve bu inançla, ‘Dijital mecralarda çocuklarımızı bekleyen riskler ve tehditler’ temalı bir rapor hazırlamak adına çalışmalarımıza başlıyoruz” dedi.
‘ÇOCUKLARA YÖNELİK TEHDİT VE RİSKLER ÜZERİNDE ÇALIŞTIK’
Çocuğun üstün yararı ilkesine göre hareket ettiklerini kaydeden Katırcıoğlu, dijital mecraların çocukların menfaatine kontrol edilmediği takdirde, Türkiye için acı sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Katırcıoğlu, “Çocukları etkileyen tehdit ve riskler üzerine çalıştık. Peki, nedir bu tehditler? Herkesin çok yakından bildiği, ne yazık ki şahit olduğu; çocuğa yönelik cinsel istismar, şiddetin vahşete varan her türlü çeşidi, dijital oyun bağımlılığı hatta madde bağımlılığı, akran zorbalığı, dijital ortamlardaki siber zorbalık, uluslararası terör ve suç örgütü yapılanmaları ile LGBT lobisinin çocuklarımız için oluşturduğu başlıca tehditlerdir. Öncelikle şunu vurgulamak istiyorum; dijital mecraların, yüksek teknoloji aygıtlarının ve bilişimin faydalı kullanıldığı takdirde ülkemize katma değer sağlayacağını ve birçok inovatif keşifleri ortaya çıkaracağını biliyor ve bunu da sonuna kadar destekliyoruz” diye konuştu.
‘SAPKIN KİŞİLER, DİJİTAL MECRALARDAN KURBAN BULUYOR’
Katırcıoğlu, dijital mecraların bilgi çöplüğüne döndüğünü vurgulayarak, “Bu çöplükten temiz bir ürün arıyor haline geldik. Azıcık araştırdığımızda anlaşılıyor ki LGBT tehdidi, dijital mecralardan servis ediliyor. Terör örgütleri eleman devşiriyor, sapkın kişiler ise dijital mecralardan kurban buluyor. Böyle bir ortamda bunun mücadelesi ancak devlet, toplum ve medya iş birliği ile mümkün olabilecektir. Çünkü geçmişte tehdit belliydi, hedef çok açıktı, yapan çok netti; ama maalesef günümüzde adeta maskeli oyun sergileniyor. Bu maske tek değil, bir maskeyi kaldırdığınızda ardından başka bir maske çıkıyor. O yüzden bu yüzyıl, düşmanın ve kullandığı silahın belli olmadığı bir yüzyıl. Bu noktada, siyaset üstü bir anlayışla tüm medya organlarının, sivil toplum kuruluşlarının, ailelerin ve dijital platform kullanıcılarının aktif rol almaları gerekmektedir. Bu milli bir mesele ve dolayısıyla devlet politikasıdır” dedi.
Katırcıoğlu’nun açıklamalarının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu yetkililerinin sunumuna geçildi. Komisyonda görüşmeler sürüyor.